Sartre ve Varoluşçuluğa dair
- uysalyuksek
- 10 Ara 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Mar 2024
Önceden kitap okurken hoşuma giden yerlerin altını çizmezdim, o anlamı duyguyu kaybetsem de bir şekilde beni yeniden bulacağına inanırdım. Ta ki Sartre'ın Varoluşçuluk kitabına kadar. 6 yıl önce okuduğum bu kitabı yeniden incelediğimde başlarda yine elimin kaleme sarılmadığını fark edebiliyorum. Sonraki sayfalarda ise kaybetmemem gereken bilgiler olduğunu fark etmişim ki çizmeye başlamışım. Öyle ki kendilikle ilgili iddialı cümlelerden her zaman kaçan ben bu kitabın hayatımı değiştiren kitap olduğunu hep söylerim. 6 yıl önce altını çizdiğim bir kaç notu buraya düşmek istedim.
🟢"İnsan kendi kendini seçer" dediğimizde, her birimizin kendi kendini seçmesini anlıyoruz bundan ama insan kendini seçerken bütün insanları da seçer. Kendini seçmesi bütün öbür insanları da seçmesi demektir aynı zamanda. Olmak istediğimiz kimseyi yaratırken herkesin nasıl olması gerektiğini de tasarlarız.
🟢 Demek ki yalnızca kendimden değil, herkesten de sorumluyum. Kendime karşı sorumlu olunca, herkese karşı da sorumlu oluyorum. Seçtiğim belirli bir insan tasarısı kuruyorum, yani kendimi seçerken gerçekte 'insan'ı seçiyorum.
🟢 İnsanın kendisiyle ilgili bir gerçeğe varması için başkalarından geçmesi gerekiyor.
🟢 İnsan kendi dışında vardır, kendi dışına çıkarak var olur. Yani ancak dışa atılarak, dışta kendini yitirerek varlaşır; aşkın amaçları kovalayarak var olabilir.
🟢 'İnsancılık' diyoruz çünkü kişiye bununla, kendi içine kapanarak ve başkalarından koparak değil; ancak dışına bir amaca yönelerek varlığını gerçekleştireceğini göstermiş oluyoruz.
🟢 İnsan doğası diye bir şey yoktur; insan kendini nasıl yapıyorsa öyledir; varlığının temel seçmesi olan bu tasarıyla önce kendini belirler ve sonra gidişatının bütünü içinde ortaya çıkar. Bu tasarıyla insan, kendini seçerken bütün insanları da seçmiş olur. Çünkü o tasarıyla, gerçekleşmesi gereken bir insan imgesi kurar.
-2020

Comments